4 Nisan 2011 Pazartesi

Faydalı bilgiler


Küçük Balık Yoksa Büyük Balık da yoktur



Greenpeace 'e destek verin.
Yavru balık avının ve satışının durdurulması için Greenpeace bir kampanya başlattı. www.kacsantim.org adresinden bakabilirsiniz. Daha lezzetli balık yemekleri yapabilmek ve çocuklarımızın da balık yiyebilmesi için yavru balık satın almayı durdurmamız gerekiyor.

Küçük balık yoksa, büyük balık da yoktur! Yani balıklar yavruyken avlanırsa bir kez bile üreme, yumurta bırakma şansları olmaz ve türlerinin devamı tehlikeye girer.


Örneğin: 14 cm 'lik aldığınız lüferin aslında bir yavru olduğunu biliyor muydunuz?
Bir hamsinin erişkin olması için 9 cm uzunluğunda olması gerektiğini?
Erişkin bir palamutun 38 cm'in üstünde olması gerektiğini?


Lütfen desteğinizi esirgemeyin ve yavru balık satın almayın.



Kanlıca Mantarı- Mantar Toplama Adresi- Mantar Turşusu

Ankara 'dan yola çıkıp Karabük / Safranbolu yol ayrımına geldiğinizde, Kastamonu'nun Araç ilçesine doğru devam edin. İlçeye varmadan "Gürmen" fabrikasının hemen yanında bulunan "Boyalı " yı işaret eden yolu izleyin. Arabayla yaklaşık 45 dakikalık bir tırmanıştan sonra, ulu ve sık çam ağaçlarının bulunduğu, kaybolabileceğiniz kadar derin ormana ulaşacaksınız ve tabii eşsiz güzellikte sisli yaylalara...
Bu yıl yağışların fazla olması , mantar sezonunun erken başlamasını ve daha verimli geçmesini sağladı.
Üst fotoğrafta bir bilen eşliğinde topladığımız lezzetli kanlıca mantarlarını görüyorsunuz. Mantarı , turuncuya çalan kırmızı iç renginden kolayca ayırt etmek mümkün ama sakın tarif ve fotoğrafa dayanarak mantar toplayıp yemeyin , en iyisi tecrübeli birinin yardım etmesi. Bu konuda yörenin misafirperver insanları seve seve yardım edecektir. Mantar sezonu Ağustos sonu ve Eylül ayıdır. Ayrıca Araç ilçesinde cuma günleri kurulan pazarda özellikle Eylül ayında, ormandan köylüler tarafından toplanan , mantar başta olmak üzere, kuşburnu, ahududu, böğürtlen , dağ çileği gibi ürünler satılır.

İşte güzel görünümlü ama dokunulmaması gereken bir mantar :)
Karşımıza aniden ! çıkarak bizi şaşırtan mantarlar...
Orman yürüyüşü kolayca mantar inceleme ve toplama gezisine dönüşebilir.
Bazı mantarlar büyüklük ve şekilleri nedeniyle ürkütücü, bir de sessizliğin sesini dinlediğiniz karanlık bir ormanın ortasındaysanız...



Mantar Turşusu

-Küçük ya da orta boy kanlıca mantarları toplanır.
-Şekilleri bozulmadan temizlenip 15- 20 dakika haşlanır.
-Soğuduktan sonra kavanoza düzgünce yerleştirilir.
-Kavanozun yarısı tuzlu su ile kalanı sirke ile doldurulur , sarımsak eklenir olgunlaşana kadar bekletilir.


Ekmek ,Patates ,Bakliyat Torbaları ve Soğan Sepeti


Bu hoş ekmek ve patates torbalarını Tchibo 'da buldum.Kullanışlı olacaklarına inanıyorum. Ben evlenirken, annem mutfağım için , beyaz pamuklu kumaştan ekmek ve bakliyat torbaları dikmişti. Torbaların ağız ve bağlama kısmına sarı kumaştan biye geçirmişti.Bu torbaları da severek kullanıyorum.
Bakliyatları bez torbada saklamak daha sağlıklı. Ayrıca pratik oluyor. Üzerlerine bakliyat isimlerini işlemeyi istiyorum, ama henüz fırsatım olmadı.

Bu sepeti Ankara /Çıkrıkçılar Yokuşu'daki sepetçiden aldım.İçine soğan koymayı düşünüyorum. Evimdeki sepet sayısı her geçen gün artıyor...


Bahçemdeki Domates: Purple Calabash

İşte baharda ektiğimiz ve uzun bekleyişin ardından bol bol yeme imkanına kavuştuğumuz domateslerimiz; "Purple Calabash " görüntüsü ve tadıyla çok özel bir domates çeşidi. Sap kısmından gövdeye doğru yayılan kahverengimsi yeşil- morluk, meyvenin altında tamamen pembeye dönüşüyor. Kıvrımlı , girintili çıkıntılı gövde ise fazla büyümüyor, küçük ya da en fazla orta boy domateslerimiz oldu.
Ekşimsi kendine has bir lezzetle birlikte iç kısım iri ve yoğun çekirdekli. Mayıs ayında tohumdan büyüttüğümüz fideleri bahçeye diktik ve altlarını doğal at gübresi ile besledik . Sulama dışında farklı bir bakım yapmadık. İlk hasadı ise eylül ayında elde edebildik.
Domatese meraklı bir insan olarak, Ankara organik pazarı dahil pek çok yerden seçerek aldığım domateslerde asla kendi bahçemizdeki domatesin lezzetli tadını bulamadığımı üzülerek belirtmek istiyorum.

Geçenlerde NTV 'de ilginç bir program seyrettim: Günde 40 gr. domates püresi yiyerek güneşin yaşlandırıcı etkisinin indirgenebileceğini kanıtlamaya çalışan bir bilimsel deneyin tüm aşamaları anlaşılır bir dille anlatılıyordu . Sonuç çok ilginçti , domates püresini düzenli olarak hergün tüketen denek grubu , güneşin cilt üzerindeki olumsuz etkisini azaltacak bağışıklığı da yüksek oranda kazanıyordu. Güneş , domatese rengini veriyor , güzelleştiriyor ama bizim cildimiz için aynı şeyleri söylemek mümkün değil, fazla güneşe maruz kalan cilt yıpranıyor, kırışıyor. Ciltteki yaşlanma belirtilerini azaltmakta beslenmenin etkili olduğu artık bir gerçek. Domatesin ise bu düzgün beslenmede önemli bir rolü var. Ne yapsak , başımıza taç gibi koysak yeridir...

Kış İçin Domates Püresini Nasıl Hazırladım?
Domatesleri iyice yıkadıktan sonra, sap kısımlarını temizleyip büyüklüklerine göre 2 veya 4 'e bölerek geniş bir tencereye koyuyorum. Harlı ateşte domatesler yayılıp suyunu çekene kadar birkaç taşım kaynatıyorum. Sonra kabuklarıyla bereber blendırdan geçiriyorum, böylece karışım tamamen pürüzsüz hale geliyor. Tekrar ateş üzerine koyup kaynamalarını bekliyorum. Sıcak püreyi cam kavanozlara yerleştirip , vakit kaybetmeden kapaklarını (kapaklar kullanılmamış olacak) kapatıyor ve ters çeviriyorum. Bu halde soğuduktan sonra saklayacağım yere kaldırıyorum. Sıcakken kapağı kapatıp ters çevirmek , pürenin konserve gibi olmasını ve uzun süre dayanmasını sağlıyor , buzdolabında saklamak zorunda değilsiniz. Ayrıca gerçekten kolay ve çabuk uygulanabilecek bir yöntem .


Zeytinyağlı Taze Fasulyeyi Gerçekten Lezzetli Pişirebiliyor musunuz?

Yıllar önce, anne, mutfakta herşeyi iyi yapabileceğini düşünen kızıyla telefonda konuşuyor:
- Aman kızım, taze fasulyeyi lezzetli pişirmek dikkat ister...
-Merak etme anne , 4 ana malzemeyi tencereye koymak kadar kolay bu yemek hemen pişireceğim .
Bu telefon görüşmesindeki kız ben miyim acaba? :) ilk yaptığım fasulye yemekleri ya sulu oluyor ya da fasulyeler pişmeyip diri kalıyordu. Herşey iyi gitse bile anneminki kadar lezzetli değildi yemeğim.
Zeytinyağlı fasulye pişirmek göründüğü kadar basit değildir , lezzeti tuturmak hüner ister , heryerde yiyemezsiniz.

Lezzete ulaşmada ilk kural taze , kart olmayan kılçıksız fasulyeyi satın alabilmek. Tecrübeli hanımlar almadan önce fasulyeyi kırıp bakarlar, kolayca kırılıyorsa ve kılçığı yoksa alırlar.Sap kısmına da bakabilirsiniz, yemyeşilse tazeliğin göstergesidir. Boncuk , ayşekadın, çalı ... Bu fasulye çeşitlerinin hepsinden de taze ve kılçıksız olmak koşuluyla güzel yemek yapılır:

Boncuk fasulye iri taneli ve kısadır , ikiye üçe bölünerek pişirilir, taneleride ayrılarak yemeğe karıştırılabilir.
Ayşekadın fasulye enlidir ve taneleri çok iri değildir, rengi sarımsıdır, pişirirken önce boydan ikiye dilimleyip sonra, dilimleri bölmek gerekir.
Çalı fasulyesi (sırık fasulye ) çekirdekli değildir,yumuşaktır, uzun boyludur. Dilimlemeden ve bölmeden pişirilebilir.
Şeker fasulye, kısa, çekirdeksiz ve inceciktir, bölmeden pişirebilirsiniz.

Mevsiminde ve taze aldığınıza emin olduğunuz fasulyeleri ayıklamadan önce yıkayın.Uçlarını elinizle veya bıçak yardımıyla temizleyerek - varsa kılçıklarından arındırın . Fasulyenizin türüne göre dilimleyin.
1 kg fasulye için 2 baş iri soğanı yemeklik doğrayın. Tencerenizin dibine önce 5 yemek kaşığı sızma zeytinyağını koyun . Sonra doğranmış soğanları , en üste fasulyeyi yayın, iki tatlı kaşığı tuz ve 2 adet kesme şeker koyduktan sonra tencerenin kapağını kapatın ve kısık ateşte 15-20 dakika, arasıra karıştırarak pişirip , fasulyelerin renginin koyulaşmasını bekleyin. Soğanlar görünmez olup, fasulyeler tamamen koyu yeşile dönüp , yemek hacimce küçüldüğünde , rendelediğiniz 1 kg domatesi koyun, harlı ateşte birkaç taşım kaynatın.
Şimdi en önemli noktaya geldik, tencerenin kapağını kapatmadan önce , yemeğe su eklemeniz gerekiyor. Asla fazla su eklemeyin, fasulye pişerken kendi suyunu bırakıyor bu nedenle gereğinden fazla koyarsanız yemeğiniz lezzetsiz olur. Yemeğinize yarım su bardağı su koyup kapağını kapatın , ateşi kısın ve 40 -50 dakika kadar pişirin ve ateşi kapatmadan önce fasulyelerin diriliğini kaybettiğine emin olun. Yemeği, pişirdiğiniz tencerede soğutun. Tadını alması için bir gece dinlendirdikten sonra servis yapın.
Yanına taze nane yapraklarıyla süslenmiş cacık yapmayı unutmayın.


Biber , Patlıcan Kurutmak

Sebze kurutmanın tam zamanı ...Günümüzde sebze ve meyveleri dondurucuda taze saklamak mümkün olsada, kurutulmuş yiyeceklerin ve kuru malzemeyle yapılan yemeklerin tadı bir başka oluyor. Bamya , patlıcan, dolmalık biber, yeşil fasulye gibi sebzelerin kışın, kurutulmuş halleriyle yapılan yemeklerini daha çok seviyorum. Ağustos ve Eylül sıcaklarını sebze kurutmak için iyi değerlendirmek lazım.

Patlıcan genellikle dilimlenip ipe dizilerek kurutuluyor. Babaannem patlıcanı "karnıyarık " şeklinde kuruturmuş.Patlıcanın ortası kesilir, iç kısmının iyi kuruyabilmesi için sapı fotoğraftaki gibi yerleştirilir, etli kısımları dilimlenir. Çok çabuk kuruyan bir sebze olduğundan , kağıt üzerinde güneşe yerleştirilerek kurutulur. Böylelikle kışın kuru patlıcandan karnıyarık , imam bayıldı gibi yemekler yapılabilir.
Benim gibi patlıcanı dilimleyip ipe dizmeye üşeniyorsanız, alacalı soyduktan sonra , saplarını çıkarmadan boyuna dilimleyin (3 ya da 4 dilim olabilir), sap kısmından çamaşırlığa ya da ipe mandalla tutturun. Çabucak kuruyor.Kullanacağınız zaman sıcak suda bekletip dilediğiniz gibi dilimleyebilirsiniz.

Biber kurutmak biraz uğraş gerektiriyor. Sapları düzgünce çıkarılıp yıkanacak ve uç kısımlarından ters çevrilerek ipe dizilecek . Uzun süre güneş gören bir yerde bekletilecek. Kuru biber dolmasını çok sevdiğim için birkaç kilo biber kuruttum. Siz de ihmal etmeyin derim. :)


Tariş Zeytinyağı Eğitimi Mudo'da

Arkadaşlar geçen haftasonu Mudo-Tariş işbirliğiyle Ankara 'da bir ilk gerçekleşti; Panora Mudo Concept' te sanal davetiye gönderilen katılımcılara, Tariş Mağazalar Müdürü Buket Ergök Hanım tarafından "zeytinyağı eğitimi" verildi. Eğitim, zeytinyağı tüketicilerinin genel olarak bilmesi gerekenleri kapsıyordu. İşte zeytinyağı ile ilgili sorular ve cevapları:
1.Zeytinyağı nedir?
Zeytinyağı zeytin meyvesinin suyudur.Tıpkı portakalı sıkıp suyunu içebildiğimiz gibi zeytini de sıkıp yağ olarak kullanıyoruz. Zeytinyağı zeytin meyvesinin katkısız , tamamen doğal suyudur. Diğer yağlardan farkı da buradan gelmektedir.
2.En iyi zeytinyağı hangisidir?
Natürel olarak adlandırılan , zeytin meyvesinin doğal niteliklerini bozmadan elde edilmiş, kendine özgü tat ve kokuda , oleik asit oranı %3 den az olan , gerçek bir meyva suyudur. Asit oranına göre sızma, natürel ve natürel birinci olarak üçe ayrılır.
3. Zeytinyağında asitlik derecesi nedir? 
100 gr zeytinyağında bulunan "oleik asit" miktarının yüzde olarak belirlenmesidir.
Asit oranı %1 e kadar olan zeytinyağları "sızma" olarak adlandırılır.
Asit oranı %1-2 arasında olan zeytinyağları "natürel "olarak adlandırılır.
Asit oranı %2-3 arasında olan zeytinyağları "natürel birinci " olarak adlandırılır.
4. Asit oranına göre damak tadımıza uygun zeytinyağını nasıl bulabiliriz?
Asit oranı % 0,1 den %3 kadar değişen naturel zeytinyağlarında, damak tadımıza uygun zeytinyağını seçebiliriz.Asit oranı azaldıkça yağdaki zeytin tadı hafifliyor. Eğer zeytinyağı tadı size ağır geliyorsa, asit oranı düşük yağları tercih etmelisiniz. Asit oranı yükseldikçe zeytin tadı yoğunlaşıyor ve hissediliyor.En iyi tada, asit oranı düşük veya asit oranı yüksek zeytinyağı sahiptir diyemeyiz, bu tamamen kişinin damak tadına bağlı.

5.Natürel zeytinyağının lezzetini etkileyen faktörler nelerdir?
İklim, zeytinağacının yetiştiği bölge, zeytinin toplandıktan sonra sıkılana kadar bekletilmesi, zeytinin erken veya geç toplanması, zeytinin her yıl renk , koku ve tat açısından değişiklik göstermesi, zeytinin sıkımında kullanılan yöntemler zeytinyağının tat açısından farklılık göstermesine neden olur. Farklı bölgelerin farklı asit oranındaki yağları farklı tatlara sahiptir.
İyi bir naturel zeytinyağı zeytin meyvasının taze tat, koku , ve aromasını içermeli kusursuz olmalıdır.
6.Zeytinyağında tağşiş olup olmadığı nasıl anlaşılır?
Zeytinyağına farklı yağlar karıştırılarak piyasaya sürüldüğünü duyuyoruz. Bu durumla karşı karşıya gelmemenin en iyi çözümü , güvenilir, markalaşmış zeytinyağlarını satın almak . Ama evde basit yolla, kullandığınız zeytinyağında tağşiş olup olmadığını anlayabilirsiniz.
Zeytinyağı +4 C - +5 C de bulanıklaşır, 0 C ile 6 C arsında ise donar. Oda ısısında normal haline döner. Yağın donması kalitesini etkilemez. Aldığınız yağın bir örneğini buzdolabına koyun , donmasını bekleyin. Yağ katkısız ise tamamının katılaşması beklenir. Donmayan kısım varsa katkılı olduğunu anlarsınız.
7. Sızma zeytinyağı ile kızartma yapabilir miyim?
Zeytinyağının kızartmaya en uygun yağ olduğu bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.Zeytinyağı yüksek ısıya daha dayanıklı bu yüzden kızartma yağı olarak daha sağlıklıdır. Zeytinyağı asitlik oranına göre 210 C- 240 C de değişirken, tereyağı 110 C , ayçiçekyağı 170 C de özelliğini kaybeder ve zararlı hale dönüşür. Kızartmaların genellikle 140- 180C de yapıldığını göz önünde bulundurursak 'zeytinyağıyla kızartma olmaz, öteki bitkisel yağlarla daha sağlıklı olur inanışı' bilimsel olarak çürümüş oluyor.
8. Zeytinyağını nasıl saklamalı?
Isı ve ışık zeytinyağının düşmanlarıdır. Zeytinyağı farklı kokulardan da çok çabuk etkilenip bozulabilir. Zeytinyağı ışık almayan, serin ve kokusuz bir ortamda cam, seramik veya teneke kutularda saklanabilir.Uygun koşullarda 5 yıl saklanabilse de en iyisi 2 yılda tüketilmesidir.

Bu cevapların yanında zeytinyağının faydalarından, sıkma tekniklerinden ve Tariş 'in tarihçesinden de bahsedildi. Son olarak düşük asitten yükseğe doğru sıralanmış zeytinyağlarını tattık. Moskonisi, Erkence, Olgunca , Eskisi Gibi ve Doğal Turunç Aromalı Zeytinyağı , hepsi birbirinden farklı lezzette, güzel ama ben "Eskisi Gibi " de karar kıldım.Ta-Ze Tariş 'in butik mağazası, Ankara 'da henüz açılmadı. Belli ürünler Panora Kippa ve Mudo mağazalarında satılıyor.
Zeytinyağı eğitiminden Mudo'nun sürprizleriyle ayrıldık: 1 adet yağdanlık , Tariş zeytinyaprağı çayı ve 250 ml Eolia Zeytinyağı.
Dileğimiz margarinin göklere çıkarıldığı Türkiye 'de , zeytinyağı ile ilgili bu tür etkinliklerin artırılması ve daha fazla insana ulaşılması. Buket Hanım zeytinyağı eğitiminin İstanbul ve İzmir Mudo mağazalarında da tekrarlanacağını söyledi.


BeZe Neden ve Nasıl Yapılır?



Benim hiç aram yoktur amaa...
" Ellerine sağlık anneciğim ,çok güzel olmuş"...
Cümlesin duymak için yapıyorum... :)
Mutfakta vakit geçiren her anneyi çok mutlu edecek bir söz bu. Beze yapmayı deneyip başarılı olunca tarifini ve püf noktalarını sizinle paylaşmak istedim. Yemesi hoş ,besin değeri olmayan çocukların çok sevdiği bir tatlı... Beze yapımını bilenler kendi tecrübelerini paylaşırsa sevinirim.

*Beze Yapmanın Püf Noktaları:
-Beze, yumurta akı ve pudra şekeri kullanılarak yapılan bir tatlı.
-Yumurta akları oda sıcaklığında olmalı.
-Yumurta akları hafif ısıtılırsa daha kolay çırpılıp sert kıvama getirirebilir.
-Yumurta akına kesinlikle sarısı karışmamalı.
-Yumurta aklarının kar gibi beyazlaşması için bir tutam tuz veya krem tartar kullanılmalı.
-Şeffaf olan aklar çırpıldıkça sertleşip kar kıvamına gelir, kabı ters çevirdiğinizde dökülmüyorsa kıvam olmuş demektir.
-Beze karışımına birkaç damla limon suyu veya 1- 2 fiske limon kabuğu rendesi konularak yumurta kokusu engellenebilir.
-Yumurta aklarını şekerle katı kıvama gelene kadara çırpmalısınız.
-Şekere bir çay kaşığı nişasta eklenmeli,
-En önemli püf noktası bezeleri pişirebilmek. Ben yüksek ısıda kısa süreli pişrmeyi denedim krem rengi oldu. -Beyaz bezeler elde etmek için, düşük ısıda uzun sürede pişirmek gerekiyor.Fırınınıza göre 50- 80 C de 2- 3 saat pişebiliyor.

Malzemeler
-2 yumurta akı (oda sıcaklığında)
-2 çay bardağı pudra şekeri (100 gr.)
- Bir tutam tuz
-1 çay kaşığı nişasta
Yapılışı
Yumurta aklarını karıştırma kabına alın, bir tutam tuz serpin. Nişasta karıştırdığınız pudra şekerini katıp 10 - 15 dakika çırpın. Katı kıvama , kabı ters çevirdiğinizde dökülmeyecek hale, geldiğinde olmuş demektir. 1,5 tatlı kaşığı kadar alıp yağlı kağıt serilmiş tepside şekillendirin. 80 C de sertleşip kabarana kadar pişirin. Uzun sürebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder