4 Nisan 2011 Pazartesi

Zeytinyağlılar (28)

ÇARŞAMBA, EYLÜL 09, 2009

Pamuk Prensesin Yedi Cücelere Pişirdiği Makarna-Makarnanın Tarifini Değiştiren SELVA

Acaba sizin çocuğunuz da sebze yememe konusunda ısrarcı mı?
ABD 'de yapılan bir araştırma , ilginç ve çekici isimlerle sunulan sebze yemeklerini çocukların büyük bir iştahla yediğini ortaya koymuş.
Makarnayı sade, peynirli , kıymalı yedirebiliyoruz da sebzeli bir sos hazırlayınca çocuklar yememekte inat ediyorlar .
O zaman biz de makarnanın tarifini değiştirirken, adını da değiştiririz. Çocuklar çizgi film karakterlerine bayıldıklarına göre , onarın yemeklerine de ilgisiz kalamaz. Yani pamuk prensesin ormandaki bahçesinden türlü türlü sebzeleri toplayarak , altında ateş yanan kocaman kazanında , aç bilaç yedi cüceler için karıştıra karıştıra pişirdiği kırmızı biberli makarnasına...

"Makarnanın tarifini değiştiren " Selva Makarna , Devletşah 'ın oynadığı makarna reklamıyla gönlümde taht kurdu.
Devletşah reklama çok yakışmıştı çok başarılıydı, Selva Makarna'da , reklam filminde Devletşah'ı oynatarak, mutfağında yemek pişirmeyi seven biz yemek bloglarına değer verdiğini göstermiş oldu.Tebrikler...
Pamuk Prensesin Kırmızı Biberli Makarnası
Gelelelim benim değiştirdiğim makarna tarifine .
Öncelikle Selva linguini makarnayı kırmadan haşlayıp yapışmaması için biraz zeytinyağı ekleyerek bir kenara koyun
Sebzeli Makarna Sosu Malzemeleri:
-2 adet kabak
-1 adet kırmızı biber
-6-7 adet yeşil fasulye
-3 adet patlıcan
-7-8 adet tatlı yeşil biber
-4-5 diş sarımsak
-1 bardak domates püresi
-yarım çay bardağı zeytinyağı
-tuz
Pamuk Prensesin Kırmızı Biberli Makarna Sosunun Hazırlanışı:
-Yayvan tencerenize zeytinyağını koyun.
-Tüm sebzeleri ince ince doğrayın. Fasulyeleri biber doğrar gibi ince kıyın.
-Sarımsakları soyup doğrayın.Tencereye sebzelerle birlikte atın.Tuz koyun. Tencerenin kapağını kapatarak , yağını çekip bırakana kadar pişirin . Arasıra karıştırın.

-Domates püresini ekleyin.Tencerenin kapağını kapatıp yarım saat kısık ateşte pişirin.

-Haşlayıp , yapışmaması için bir miktar zeytinyağı ile karıştırdığınız makarnanızı tabağa alıp ,üzerine sebzeli sosunuzu koyup servis yapın. Afiyet olsun.

CUMA, EYLÜL 04, 2009

İftara Kabak Mücveri

Türk mutfağının güzel tariflerinden kabak mücverini , Ramazan 'ın etkisiyle bu kez olması gerektiği gibi, yani zeytinyağında kızartarak yaptım. Genellikle mücver hamuruna fazladan yağ ekleyerek fırında pişirmeyi tercih ederim. Kızartılarak kahverengileşmiş sebzeleri yemek doğrusu beni biraz korkutuyor. Ama kabak mücverini "Sızma zeytinyağında " kızartarak denemelisiniz. Lezzeti diğer yağlara göre kat kat fazla.
Zeytinyağında kızartılan yiyecekler içlerine daha az yağ çekiyor çünkü yağa atılan mücverin dışı birden bire kabuklanarak içine çok fazla yağ çekmiyor. Ayrıca zeytinyağı yüksek ısıya dayanıklı (220 C 'ye kadar) ve hacim olarak genişleyen bir yağ bu nedenle diğer sıvı yağlara göre daha az miktarda kullanmak yeterli.
Mücveri lezzetlendiren bir diğer etken bol ve çeşitli baharat kullanımı. Kimyon , karabiber, kırmızı biber, acı pul biber ve hatta köfte baharatı kullanmaktan çekinmeyin.
Kabak Mücveri

Malzemeler
-4-5 adet orta boy kabak
-1 adet orta boy kuru soğan
-1 demet dereotu
-1 demet maydanoz
-3 adet yumurta
-2 su bardağı un
-tuz
-karabiber
-kırmızı biber
-kimyon
-acı pul biber
-kızartmak için 1,5 su bardağı zeytinyağı

Yapılışı
-Kuru soğanı rendeleyin ve suyunu sıkın. Geniş bir kabın içine koyun.
-Kabakları rendeleyin . Maydanoz ve dereotunu ince ince doğrayın. Hepsini soğanla karıştırın.
-Yumurtaları kırıp sebzelere iyice yedirin.
-Baharatları ekleyin. Hazırladığınız bulamaca unu koyup iyice karıştırın. Sıvı olmayan cıvık bir hamur elde edin.
-Tavada yağı ısıtın. Yağın yeterince ısındığını anlamak için mücver bulamacından küçük bir parça atıp deneyin.
-Kaşık dolusu mücver hamurunu kızgın yağa atıp kızartın.Üzerine bastırıp yassıltın ki içi de yeteri kadar pişsin.
-Üzerine sarımsaklı yoğurt dökerek servis yapabilirsiniz.
İlerleyen günlerde yeni tarifler ve gezi notlarıyla buluşmak dileğiyle...
Zeytinyağı ile ilgili bilgi kaynağı: Artun Ünsal - Ölmez Ağacın Peşinde

CUMARTESI, OCAK 24, 2009

Kışın Güzel Yemeği : Karnabahar Türlü

Bazı mutfaklarda tercih edilmeyen karnabahar yemeği , bizim evin kış sofralarında sık sık yerini alıyor. Yemeğin olmazsa olmazı sızma zeytinyağı ve sarımsak.Tabii bir diğer önemli nokta karnabaharın taze olması. Karnabahar beyaz , temiz, yaprakları ise yemyeşil olmalı. Üzeri kahverengileşmiş olanlar bayat oluyor ve bu malzemeyle lezzetli yemek yapabilmek imkansız.Taze karnabahar piştikten sonra oldukça iştah açıcı kokuyor. Yalnız pişerken karnabaharın yaydığı koku biraz rahatsız edici.Bunun için karnabahar yemeğine limon suyu, ekmek - elma dilimi veya defne yaprakları eklemek gibi çözümler öneriliyor. Ben bu önerilerden pek fayda görmedim ama hem besin değerini muhafaza etmesi , hem de kötü kokuyu bertaraf etmek için ,karnabahar yemeğinin pişirme süresi mümkün olduğu kadar kısa tutulmalı.Ertesi güne kalan karnabahar yemeği de lezzetinden çok şey kaybedip, gerçekten hoş olmayan kötü bir kokuya sahip oluyor.En güzeli pişer pişmez yemeği tüketmek.
Karnabahar Türlü
Malzemeler
- 1 adet orta boy karnabahar , çiçek çiçek ayrılmış
-4 kaşık zeytinyağı
-1 adet havuç,
-1 baş orta boy soğan
-1 adet orta boy patates,
-1 adet yeşil biber
-1 adet kırmızı biber,
-2 veya 3 diş sarımsak,
-1 tatlı kaşığı domates salçası
-yarım tatlı kaşığı biber salçası
-tuz , karabiber, kırmızı toz biber, acı pul biber
-1 bardak sıcak su
Yapılışı
Geniş yayvan bir tencereye zeytinyağını, soğan, julien doğranmış biberler ve havuç ile ekleyin. Malzemeleri hafif soteledikten sonra, ince doğranmış sarımsakları ve salçaları koyup karıştırın ve tencerenin kapağını kapatın, ocağın altını kısın.Karnabaharın yapraklarını temizleyip, kalın sap kısımlarını çıkarın ve çiçek çiçek ayırıp ,yıkayın.Patatesleri julien usulü doğrayıp , tencerede pişmekte olan sosun üzerine karnabaharla birlikte yayın. Baharatları ekleyip, bir bardak sıcak su koyduktan sonra tencerenin kapağını kapatın(su miktarını ayarlayabilirsiniz). 20-30 dakika pişen yemeği, lezzetini bulması için- bir saat dinlendirdikten sonra servis yapın.

PAZAR, AĞUSTOS 31, 2008

Zeytinyağlı Taze Fasulyeyi Gerçekten Lezzetli Pişirebiliyor musunuz?

Yıllar önce, anne, mutfakta herşeyi iyi yapabileceğini düşünen kızıyla telefonda konuşuyor:
- Aman kızım, taze fasulyeyi lezzetli pişirmek dikkat ister...
-Merak etme anne , 4 ana malzemeyi tencereye koymak kadar kolay bu yemek hemen pişireceğim .
Bu telefon görüşmesindeki kız ben miyim acaba? :) ilk yaptığım fasulye yemekleri ya sulu oluyor ya da fasulyeler pişmeyip diri kalıyordu. Herşey iyi gitse bile anneminki kadar lezzetli değildi yemeğim.
Zeytinyağlı fasulye pişirmek göründüğü kadar basit değildir , lezzeti tuturmak hüner ister , heryerde yiyemezsiniz.

Lezzete ulaşmada ilk kural taze , kart olmayan kılçıksız fasulyeyi satın alabilmek. Tecrübeli hanımlar almadan önce fasulyeyi kırıp bakarlar, kolayca kırılıyorsa ve kılçığı yoksa alırlar.Sap kısmına da bakabilirsiniz, yemyeşilse tazeliğin göstergesidir. Boncuk , ayşekadın, çalı ... Bu fasulye çeşitlerinin hepsinden de taze ve kılçıksız olmak koşuluyla güzel yemek yapılır:

Boncuk fasulye iri taneli ve kısadır , ikiye üçe bölünerek pişirilir, taneleride ayrılarak yemeğe karıştırılabilir.
Ayşekadın fasulye enlidir ve taneleri çok iri değildir, rengi sarımsıdır, pişirirken önce boydan ikiye dilimleyip sonra, dilimleri bölmek gerekir.
Çalı fasulyesi (sırık fasulye ) çekirdekli değildir,yumuşaktır, uzun boyludur. Dilimlemeden ve bölmeden pişirilebilir.
Şeker fasulye, kısa, çekirdeksiz ve inceciktir, bölmeden pişirebilirsiniz.

Mevsiminde ve taze aldığınıza emin olduğunuz fasulyeleri ayıklamadan önce yıkayın.Uçlarını elinizle veya bıçak yardımıyla temizleyerek - varsa kılçıklarından arındırın . Fasulyenizin türüne göre dilimleyin.
1 kg fasulye için 2 baş iri soğanı yemeklik doğrayın. Tencerenizin dibine önce 5 yemek kaşığı sızma zeytinyağını koyun . Sonra doğranmış soğanları , en üste fasulyeyi yayın, iki tatlı kaşığı tuz ve 2 adet kesme şeker koyduktan sonra tencerenin kapağını kapatın ve kısık ateşte 15-20 dakika, arasıra karıştırarak pişirip , fasulyelerin renginin koyulaşmasını bekleyin. Soğanlar görünmez olup, fasulyeler tamamen koyu yeşile dönüp , yemek hacimce küçüldüğünde , rendelediğiniz 1 kg domatesi koyun, harlı ateşte birkaç taşım kaynatın.
Şimdi en önemli noktaya geldik, tencerenin kapağını kapatmadan önce , yemeğe su eklemeniz gerekiyor. Asla fazla su eklemeyin, fasulye pişerken kendi suyunu bırakıyor bu nedenle gereğinden fazla koyarsanız yemeğiniz lezzetsiz olur. Yemeğinize yarım su bardağı su koyup kapağını kapatın , ateşi kısın ve 40 -50 dakika kadar pişirin ve ateşi kapatmadan önce fasulyelerin diriliğini kaybettiğine emin olun. Yemeği, pişirdiğiniz tencerede soğutun. Tadını alması için bir gece dinlendirdikten sonra servis yapın.
Yanına taze nane yapraklarıyla süslenmiş cacık yapmayı unutmayın.

PERŞEMBE, AĞUSTOS 07, 2008

Bol Domatesli Zeytinyağlı Börülce


"Komşu komşunun külüne muhtaçtır".
Yok yok öyle değil " Komşu komşunun börülcesine muhtaçtır" :))
Karşı komşum, İzmir'den getirdiği taze börülceleri benimle paylaştı . Bu lezzetli sebzeyi zeytinyağlı ve bol domatesli pişirdim ve tarifinin arşivimde olmasını istedim.
Tavsiye: Sarımsaklı yoğurtla servis edilmeli...

Malzemeler:
-500 gr. taze börülce
-2 adet orta boy soğan
-4 adet iri domates (1 kg)
-4 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
-1 tatlı kaşığı tuz
-2 adet kesme şeker

Yapılışı:
Börülceleri yıkayın ve uçlarını temizleyin. Diğer tarafta soğanları doğrayıp zeytinyağı ile birlikte tencereye atın. Börülceleri bölmeden tuzla ve şekerle birlikte tencereye ekleyin, kısık ateşte soğanla birlikte renkleri dönene kadar çevirin. Rendelediğiniz domatesleri koyup, orta ateşte börülceler yumuşayana kadar pişirin.Tenceresinde soğuttuktan sonra , buzdolabına kaldırın . Ertesi güne kadar dinlenen börülce yemeği daha lezzetli oluyor. Sıcak yaz günlerinde , oda ısındaki börülce yemeğini soğuk yoğurtla servis yapabilirsiniz.

PAZARTESI, ŞUBAT 18, 2008

Ekşili Kış Dolması


Gaziantep mutfağı yemek kültürü bakımından zengin bir ilimiz. Ekşili kış dolması da Antep mutfağında sık yapılan yemeklerden biri. Sonbaharda kurutulan, patlıcan, kırmızı biber, dolmalık biberlerden yapılıyor. Yemeğin en önemli özelliği ise piştikten sonra eklenen limon suyu. Değişik yörelerde nar, sumak, erik ekşisi de konabiliyor. Gerçekten leziz ...
Malzemeler
  • 20 adet kurutulmuş dolmalık biber
  • 1 su bardağı pirinç
  • 1/2 su bardağı ince bulgur
  • 3 adet orta boy soğan
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1,5 su bardağı kıyma
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 yemek kaşığı biber salçası
  • 2 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı karabiber
  • 1 tatlı kaşığı tatlı toz biber
  • 9-10 dal maydanoz
  • 1,5 su bardağı kadar su
  • 1/2 su bardağı limon suyu
  • 10 diş sarımsak ( ben eklemedim)

Yapılışı
Kuru biberleri yumuşayana kadar kaynar suda bekletin.Soğuk suyla yıkayıp bir kanara koyun. Diğer tarafta soğanı ince doğrayın, kıymanın içine pirinç (yıkanmış), bulgur baharatlar, salçalar, maydanoz ,yarım bardak su ile birlikte ekleyin , iyice yoğurun.Dolmalık biberlerin içine 1,5 parmak boşluk kalacak şekilde doldurun. Tencereye dizin.Kaynamış suyu ve zeytinyağını üzerlerine gezdirin.zeytinyağı parlaklık verir. Önce orta sonra kısık ateşte pirinçler uzayıncaya kadar pişirin.Sarımsakları ezip limon suyu ile karıştırarak dolmaların üzerinde gezdirin. Ben sarımsak eklemedim. Servis sırasında limon sıktım dolmaların üzerine.

Tarif "Prof.Dr. Ayşe Baysal-Türk Mutfağından Örnekler"

SALI, EKIM 16, 2007

Dünyayı Kadınlar Besliyor


16 Ekim Dünya Gıda günü olarak kutlanıyor.İnsanların güvenli ve yeterli gıdaya ulaşabilmesi ile kadınların gıda üretiminde erkeklerden daha etkin olduğu gerçeği bu yılki ana tema. Kadınlar beslenme sürecinde en büyük sorumluluğu üstlenen grup.Tarlada bahçede çalışan, fabrikada besin işleyen, mutfakta ailesinin yemeğini hazırlayan onlar...Ailenin doğru beslenmesi kadının yönlendirmesiyle mümkün.
Temiz su kaynaklarının yoksunluğu, doğal , organik besinlere ulaşabilme zorluğu günümüzün ve geleceğimizin önemli problemlerinden.
Evet !Dünyanın bir tarafında boynuna astığı küçük çantaya, yerden topladığı pirinç taneleri doldurup açlığını gideren çocuklar , diğer tarafında, neredeyse yüzlerce çeşit yiyecek arasında sağlıksız beslenen , obez çocuklar.
Besleyici, doğal yiyecekler yerine, yapay, yüksek kalorili, hastalık yapan yiyecekler tüketmeyi tercih eden insanlar...
Sürekli kilodan şikayet edip kilo yapan yiyeceklerden vazgeçememe iradesizliği...
Su yerine kola içmeye, hayır
Dalından elma koparıp yemeye ,evet
Çikolata yerine hurma,ve
İllede zeytinyağı, zeytinyağı, zeytinyağı...

ZEYTİNYAĞLI YUMURTALI BULGURLU KÖFTE

Malzemeler
2 bardak organik köftelik bulgur
2 bardak sıcak su
4 adet küçük organik kuru soğan
4 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
4 kaşık organik domates püresi
Taze maydanoz, nane, dere otu
Karabiber, kırmızı biber, acı pul biber, kimyon , sumak, tuz
1 adet çiftlik yumurtası
Yapılışı
Genişçe bir kapta köftelik bulguru sıcak suyla ıslatıp ağzını kapatarak en az yarım saat bekletin. Diğer tarfta ,soğanları ince doğrayıp 2 kaşık zeytinyağı ile tencereye koyun , kısık ateşte ağzını kapatarak pişirin. Yumurtayı 2 kaşık yağ ve 1 kaşık domates püresi ile tavaya koyup pişirin.Bulgura pişen soğanla birlikte domates püresini katın ve elinizle 10 dakika yoğurun , baharatları istediğiniz miktara göre karıştırıp,yoğurmaya devam edin.Otları da karıştırdıktan sonra, yumurta ile servis edin.
Tarif: Dr. Nermin Işık, Bulgur Yemekleri, Alfa Yayınları

PERŞEMBE, KASIM 09, 2006

Toprağın Altındaki Hazine:Patates


Çok ama çook eski zamanların birinde gözü altından başka bir şey görmeyen bir kral varmış. Öyle ki sonunda neyi tutsa , neye dokunsa altına dönüşmeye başlamış. Her yer pırıl pırıl zenginlik içindeyken kral açlıktan kıvranıyormuş. Çünkü eline aldığı bir lokma yiyecek hemen altın oluveriyormuş. Sonunda kral "keşke tuttuğum altın olmasaydı da patates olsaydı, karnım doysaydı" deyivermiş.
Tüm dünyada en çok sevilen vazgeçilmez bir tattır patates . Değişik mutfakların patatesli mönüleri her damağa hitap eder. Bizim evde de en çok tüketilen sebze, bu nedenle patates nasıl yetişir diye merak ettik ve geçen bahar bahçeye birkaç patates gömdük. Sonuç, yukarıdaki fotoğraf...Tuttuğunuz patates olsun !

ISPANAKLI PATATES KÖFTESİ

Vejetaryen beslenme için önerilen güzel ve pratik bir tarif . Önce patatesle köfteyi hazırlıyorsunuz sonra kavurduğunuz ıspanakları üzerine yerleştirip , kaşar peyniri ve domates sosla birlikte fırına veriyorsunuz.
Malzemeler
Patates Köftesi için:
  • 5 adet haşlanmış patates
  • 2 dilim ekmeğin içi
  • 2/3 demet maydanoz
  • 5 yemek kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri
  • 1 adet yumurta
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1/4 tatlı kaşığı karabiber
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağı
Üzeri için:
  • 300 gr ıspanak
  • 1 küçük kuru soğan
  • 1 diş sarımsak
  • 1 çay bardağı kadar rendelenmiş kaşar peyniri
  • ıspanağı kavurmak için zeytinyağı
  • patatesi kızartmak için 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 3 adet domates(rendelenmiş)
Yapılışı
Haşlanmış patatesleri rendeleyip iyice yoğurun.İnce kıyılmış maydanoz, ıslatılmış ekmek içleri, yumurta, kaşar peyniri ile baharatları ekleyip bir süre daha yoğurun.Yağlanmış tavada yuvarlak şekillendirdiğiniz köfteleri kızartın. Diğer taraftan soğan ve sarımsakla birlikte ıspanağı kavurun . Patatesleri fırın tepsisine dizin, herbirinin üzerine bir parça ıspanak koyun en üste kaşar peyniri serpiştirin. Rendelenmiş domatesleri ekleyerek 200 derecede üzeri kızarana kadar pişirin.
PATATES YUVASINDA YOĞURT SOSLU HAVUÇ
Özel sofralar için hem göze, hem damağa hitap eden bir salata...
Malzemeler
-4 adet haşlanmış patates
-2 tane havuç
-1 tutam dereotu
-4 yemek kaşığı yoğurt
-yarım limon suyu
-4-5 yemek kaşığı zeytinyağı
-tuz , karabiber
Yapılışı
Patatesleri iyice ezip, limon suyu , tuz, karabiber ve zeytinyağı ekleyip iyice karıştırın. Patatesli karışımdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp , baş parmağınız yardımıyla içini oyup servis tabağına yerleştirin. Diğer tarfta rendelediğiz havuçları bir miktar zeytinyağında soteleyin. Havuçları patateslerin içine doldurup üzerine yoğurt dökün.
ZEYTİNYAĞLI PATATES SARMASI
Küçük asma yapraklarına patatesle hazırlanan içi sarıyoruz . Değişik bir tat , denemeye değer...
Malzemeler
-2 adet orta boy haşlanmış patates
-1 su bardağı pirinç
-2 adet küçük soğan
-2 kahve fincanı zeytinyağı
-1 tatlı kaşığı toz şeker
-yarım demet taze nane
-250 gr asma yaprağı
-2 su bardağı su
-tuz , karabiber
Yapılışı
patatesleri rendeleyin, ince doğranmış soğan, nane, pirinç, toz şeker, tuz , karabiber ve zeytinyağı ile karıştırın. Hazırladığınız içi haşlanmış asma yapraklarına (ben salamura kullanmış) sarın, tencereye dizip su ekleyerek kısık ateşte pişirin . Soğuk olarak servis yapın.
Not: Tarifler:1) Pratik Ev Yemekleri/ Oktay Aymelek
2) Vejetaryen Yemekleri/Prof. Dr. Ayşe Baysal, Doç.Dr. Sevil Başoğlu, Dr. Efsun Karabudak

YE #16 etkinliği için Evren 'e teşekkürler.

ÇARŞAMBA, KASIM 01, 2006

Havuç güzelleri

Oldukça sevindirici ! bir haberle karşı karşıyayız: Türkiye 'de topraksız tarım hızla gelişiyormuş. Sebzeler toprağın olmadığı bir ortamda yetiştiriliyor, yüksek verim , pürüzsüz bir görünüm ile piyasaya sunuluyor. "Tarım" ve" topraksız" kelimelerinin yan yana gelmesi, benim tüylerimi diken diken etmeye yetiyor.Topraksız tarım ve genetiği değiştirilmiş organizmalarla (GDO) ilgili tüm tartışmalar bir yana , bir tüketici olarak markete veya pazara gittiğimde aldığım ürünün GDO 'lu tarım ürünü olup olmadığını veya GDO içerip içermediğini bilmek hakkına sahip olmalıyım. Siz olsanız hangisini tercih edersiniz? Pazara gittiniz , karşınızda iki ayrı tezgahta havuçlar yığılmış. Birinde organik üretim yazılı, yani hiç bir kimyevi gübrenin , sentetik ilacın kullanılmadığı tohumu ile oynanmamış,binlerce yıl olageldiği gibi, tabii yolla yetişmiş havuçlar . Diğer tezgahta ise topraksız tarım üretimi yazılı, GDO 'lu tohumdan, toprak - güneş görmeden bilgisayarla geliştirilmiş havuçlar. Evet hangi tezgah daha cazip sizin için.
İşte fotoğrafta gördükleriniz bahçede 100% doğal yolla yetiştirdiğim havuçlar. Benim havuç güzellerim. Toprak anadır Türkçemizde. Toprak , güzellikleri sunmaya hazır yeterki daha fazlası için bereketi bozmayalım. Havuçlar bir başka güzelle , zeytinyağı ile buluşup lezzetli bir yemek oldu...


Zeytinyağlı Havuç Yemeği

Malzemeler

-9 orta boy havuç
-2 orta boy soğan
-5 diş sarımsak
-4 yemek kaşığı pirinç
-8 yemek kaşığı zeytinyağı
-11/2 tatlı kaşığı tuz
-1 tatlı kaşığı şeker
-1 su bardağı su
-3-4 dal maydanoz

Yapılışı
Soğanı ve sarımsağı soyup, soğanı yarım daire şeklinde incecik doğrayın. Sarımsağı bütün olarak , zeytinyağı ve soğanla tencereye koyun. Tencerenin kapağı kapalı olarak kısık ateşte 4-5 dakika pişirin. Sarımsak , tuz ,şeker ve suyu katın. Kaynayınca yarım daire şeklinde doğradığınız havuçları tencereye ekleyip üzerine pirinci serpiştirin.Kısık ateşte yemeği pişirin. Servis yaparken üzerine ince doğranmış maydanoz serpin.
Tarif : Ayşe Baysal / Vejetaryen Mutfağı

CUMARTESI, EKIM 28, 2006

ARI Grissini 'den Zeytinyağlı Kıtırlar

Arı gıda Türkiye 'nin çok eski bir markası. Doğrusu market raflarında zeytinyağlı grissini görünce hem şaşırdım hem de sevindim. Ülkemizde zeytinyağına vurgu yapılarak satılan gıda ürünü o kadar az ki. En son balık konservesi, "zeytinyağlı" etiketiyle müşterilere sunuldu. Zeytin bile ayçiçek yağıyla karıştırılıp öyle satılıyor. Tüketici olarak ürün etiketindeki yağın niteliğine bakıp tercih yapmak daha kaliteli mamullere ulaşmamızı sağlar.
Kahvaltıda ve yemeklerin yanında ekmek yerine kıtır kıtır kırıkkırak yemeği seviyorum. Nefis (domates+peynir + kırıkkırak) üçlüsüne sanırım hiç kimse hayır diyemez.
Zeytinyağlı hazır gıdalar daima diğerlerinin yanında tercih sebebi olmalı . Böylelikle sağlığımızı tehdit eden ürünlerle mücadele edebilelim.

PERŞEMBE, MAYIS 04, 2006

Patatesli Bakla


Geçen akşam , dolabımda bir yemeklik olmayacak miktarda bulunan baklayı patatesle pişirmeyi denedim, gerçekten lezzetli oldu. Bakla yemeğini dereotsuz düşünemediğim için , dereotunu bol bol kullandım. Sarımsak yiyebilenlere patatesli bakla yemeğinin üzerine sarımsaklı yoğurt gezdirmelerini şiddetle öneririm.
Malzemeler 
  • 300 gr bakla
  • 2-3 orta boy patates
  • 4-5 adet kiraz domates
  • yarım su bardağı domates suyu
  • 4 kaşık zeytinyağı
  • 1 baş orta boy soğan
  • 1 küçük demet dereotu
  • Yeteri kadar tuz
Yapılışı
  • Baklaları yıkayıp tıpkı yeşil fasulyede olduğu gibi ayıklayın, varsa kılçıklarını temizleyin.Patatesleri soyup kayık şeklinde doğrayın.
  • Küçük küçük doğradığınız soğanları yağla birlikte tencereye alın ve tencerenin ağzını kapatarak kısık ateşte pişirin. Domates suyunu ekleyin, 1-2 taşım kaynatın. Baklaları iri değillerse bölmeden küçük domateslerle birlikte karışıma katın. Biraz pişirin. Patatesleri ekleyin. Pişmeye yakın ince doğradığınız dereotlarını koyun.Tuzunu ekleyin. Yemek piştikten sonra tencerenin ağzını açmayarak dinlenmeye bırakın.

PAZAR, NISAN 23, 2006

Bahçeden Merhaba

Bu yıl bahçe, Mart ayının ortasına kadar karla kaplıydı. Sonrasında bahçeden bahsedebilmek için nergislerin açmasını bekledim. Nergisler, boy atıp tomurcuk çıkarmalarına rağmen çiçek açmak için Nisan yağmurlarını bekledi.Doğrusu bu kadar bekledikten sonra altın renkli ve beyaz kocaman nergis çiçeklerini seyretmek insanı gerçekten mutlu ediyor.

Şimdi olduğu gibi, çok eskilerde, mesela Kleopatra zamanında da bu çiçekler çok popülermiş. Kleopatra , parlak altın sarısı- turuncu nergislerin yanında , uçuk renkli çiçeklere bakmazmış hiç.Nergis çiçeğinin mitolojide de yeri var.
Nergis , bakımı son derece kolay ve soğanları kendi kendine çoğalan bir bitki. İlk ektiğim soğanları Karadeniz'den getirmiştim. Bütün yaz ve kış toprağın altında uyuyup, baharda kocaman parlak çiçekleriyle "merhaba " diyen altın sarısı nergisler hiç gitmesin istiyorum aslında.

Bahçenin diğer renkli çiçeği kırmızı orman gülü, sümbüllerde açmak üzere.Beni en çok endişelendiren geçen haftaya kadar kuru bir sopa gibi duran Erguvan Ağacıydı. Sonbaharda dikilmişti ve kışın çok sert geçmesi sebebiyle kuruyabileceğini düşünmüştük. Neyseki üzerindeki minicik çiçek tomurcuğu hepimizi rahatlattı :)

Sebze Bahçesinde Durum
Sonbahar'da ektiğim ıspanak ve az miktarda havuç tohumları güneşi görünce topraktan çıkardılar başlarını.Ve beni şaşırtan durum, geçen İlkbahar'da ekilen marul, maydanoz , nane, yeşil soğan kendiliğinden büyüdü, yeniden ekmeye gerek kalmadı. Hava ısınınca sebze bahçesinin toprağını belleyerek havalandırdım. Geçen sene gübrelendiğinden yeni gübre eklemesi yapılmadı.Yabancı otlardan temizlemek için büyük gayret sarfettim ki yağmurla birlikte , yabani otlar, göz açıp kapayıncaya kadar ekim yapılacak alanda tekrar büyüyor.Patates ekimi için15 adet çillenmiş patates ile işe koyulduk. Ayşe ve Zeynep 'de bana yardım etmek üzere çapa ve kürekle toprağı kazmaya başladılar. Yaklaşık 15-20 cm'lik çukura bütün bir patatesi, çilli kısmı yukarı gelecek şekilde gömdük. 1 adet patatesten yaklaşık 1 kilo ürün alınıyormuş. 15 adet patatesi geniş aralıklarla ektik. Beklenen mahsül 15 kilo civarında. Kızlar havuç ekmek için sabırsızlanıyordu. Ben toprakla uğraşırken , onlarda kazdıkları çukura tüm havuç tohumlarını ekmiş ve kapatmışlar:). Neyse ki tohumları alabildiğimiz kadar alıp düzgün bir şekilde toprağa karıştırdık. Ama ben bu kadar çok havuç ekmek istemiyordum. Bakalım sonuç ne olacak.Özellikle patatesler,çiçeğini çok merak ediyorum. Heyecan verici süreç başladı...

Bahçeden Sofraya
Bahçede kendiliğinden büyüyen fotoğraftaki gibi 4-5 ebegümecitopluluğu var.Öbek öbek görüntüleri çok hoş , eflatun renkli çiçek açtıklarında da ayrı bir güzellik katıyorlar. Aslında koparmaya hiç kıyamıyordum ama yemek yapmak için heveslendim bir kere...

Havuçlu Lorlu Ebegümeci
Malzemeler
  • 1/2 kilo ebegümeci
  • 1-2 havuç
  • 1 adet küçük boy kuru soğan
  • 1-2 diş sarımsak
  • 1 tatlı kaşığı salça
  • 1 /4 su bardağı bulgur
  • 1 çorba kaşığızeytinyağı
  • 1 su bardağı su
  • tuz karabiber
  • üzerine serpiştirmek için lor peyniri parçaları
  • süslemek için taze nane yaprakları
Yapılışı
  • Ebegümecini ayıklayıp yıkayın.
  • İnce doğradığınız soğanı zeytinyağı ile tencereye koyup , kısık ateşte , tencerenin ağzı kapalı olarak pişirin. Sarımsakları, salçayı ,dilim dilim doğradığınız havuçları ilave edin, kendi suyunda pişirin.Son olarak bulgurla birlikte ebegümecileri ekleyin, suyunu koyun, kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirin.tuzunu , karabiberini ekleyin
  • Servis tabağına alıp üzerine lor peyniri serpiştirin, nane yaprakları ile süsleyin.

PAZARTESI, NISAN 17, 2006

Yöresel Yemekler

Yöresel yemek etkinliği için bulgurla yapılan iki köfte tarifi seçtim. Sarımsaklı köfteyi anneannem yapardı, çocukluğu Adana 'da geçtiği için oradan edindiği damak tadını da bizlere yansıttı. Şimdi bu lezzetli yemeği aktarma sırası bana geldi...
Malatya'lılar ise aynı köfte hamurunu, farklı bir sunum ve sos ile pişiriyorlar . Köfteler yumuşacık , ağızda eriyor. Suda kaynatmak yerine buharda pişirmekte besin değerinin kaybolmasını önlüyor.


Adana'dan Sarımsaklı Köfte
Malzemeler:
Köfte Hamuru için
  • 2 su bardağı İnce Bulgur
  • 5 yemek kaşığı un
  • 1+ 2/3 su bardağı su
  • 2 tatlı kaşığı tuz
Sarımsaklı sos için
  • 10 diş sarımsak (ezilmiş)(ben 2 diş sarımsak kullandım )
  • 7,5 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 yemek kaşığı salça
  • 2 tatlı kaşığı toz kırmızı biber
  • köftenin üzerini süslemek için 1 demet maydanoz(isteğe bağlı)
Yapılışı:
  • Bulguru geniş bir kaba koyup , tuzu katın. Bir su bardağı suyu ara ara serperek 10- 15 dakika yoğurun.
  • Unu katın.2/3 su bardağı su ilave ederek 10 dakika daha yoğurun.Üzerine bez kapatın. Su ile ıslatarak fındık büyüklüğünde köfteler yuvarlayıp, ortalarını çukurlaştırın.Köfteleri delikli süzgece yerleştirip, kapağını kapatın, kaynayan suyun buharında pişirin.
  • Sosunu hazırlamak için,yağı ısıtıp sarımsağı ekleyin.Biraz çevirip , salçayı ilave edin kırmızı biber serpin,haşlama suyundan yarım bardak kadarını sosa ekleyip bir taşım kaynatın.
  • Pişen köfteleri içine koyup birkaç dakika daha kaynatın.Maydanozu ince doğrayıp köftelere karıştırın.

Malatya'dan Sıkma Köfte
Malzemeler:
Köfte Hamuru için
  • 2 su bardağı ince bulgur
  • 5 yemek kaşığı un
  • 1+ 2/3 su bardağı su
  • 2 tatlı kaşığı tuz
Domatesli-Soğanlı sos için
  • 10 adet yeşil biber
  • 3-4 adet büyük boy domates(henüz yaz domatesleri olmadığı için biraz domates suyuyla , 15-20 kiraz domates kullandım)
  • 4 büyük boy soğan(bana çok fazla geldi, 1 orta boy soğan kullandım)
  • 1/2 bardak tereyağı (1/4 bardak zeytinyağı kullandım)
Yapılışı
  • Köftelerin şekilleri fındık büyüklüğünde yuvarlak olacak.Köfteleri sarımsaklı köftede olduğu gibi hazırlayıp pişirin.
  • Sosu hazırlamak için soğanları ince ince doğrayın. Yağ ile birlikte tencereye koyun.Kapağını kapatarak kısık ateşte pişirin.
  • Yeşil biberlerin içini çıkarıp doğrayın,domatesi ve biberi soğana ilave edip pişirin.Köfteleri haşlama suyunda biraz ilave edin, pişmeye yakın köfteleri ekleyerek bir taşım kaynatın.
  • Yoğurt veya ayranla servis yapın.
Kaynak:Türk Mutfağından Örnekler (Ayşe Baysal)

PAZAR, KASIM 20, 2005

Şalgam Yemeği

Tavşanların en sevdiği yiyecek nedir bilir misiniz? Şalgam. Çocuklara okuduğum masallarda da tavşanlar hep şalgam yiyor , tarladan kazıp çıkarıyor stokluyor. Şalgamın faydalarını okuduktan sonra , bizim de sevdiğimiz yiyecekler arasına girmesi gerektiğini düşündüm. Şalgamın kolesterolden , ergenlik sivilcelerine kadar geniş bir yelpazede sıralanacak yararları mevcut.Şimdi tam şalgam yeme zamanı...


Özellikle Güney Anadolu sofralarında kullanılan şalgam suyu, ince ince dilimlenen şalgamların,tuz ve kepekli bulgur unu konulmuş su içinde yaklaşık 1 ay mayalandırılması ile elde ediliyor.A,B ve C vitaminlerince zengin, faydalarından dolayı şalgam suyu Avrupa'da da aranır hale gelmiş.Kansızlık için birebir ,üstelik yaprakları da kökü gibi kalsiyum ,demir, bakır ve iyot içeriyor.Faydalarına karşılık kalorisi oldukça düşük : 100 gramı 20 kalori...


ŞALGAM YEMEĞİ
Malzemeler
  • 3-4 adet şalgam(yarım kilo)
  • 1 baş orta boy soğan
  • 1 tatlı kaşığı domates salçası
  • 1 yemek kaşığı bulgur
  • yarım bardak haşlanmış nohut
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 3/4 bardak sıcak su
  • tuz , karabiber, kırmızı biber
  • İnce doğranmış maydanoz
Yapılışı
Soğanı doğranıp yağla birlikte tencereye koyup, çevirin. Salça ekleyin. Bir -iki kere daha çevrildikten sonra, nohutu ve bulguru katın.Diğer tarafta, şalgamları soyup , fazla ince olmayacak şekilde yuvarlak doğrayın.Tencereye ekleyin. Suyunu koyup kapağını kapatın, şalgamlar yumuşayana kadar pişirin.
Piştikten sonra bekletmeden tüketin. Üzerini kıyılmış maydanozla süsleyin , yogurtla servis yapın.

SALI, EKIM 18, 2005

Dünyanın En Sağlıklı Yemeği


Narlı tarifler ararken buldum bu tarifi.Bizim bulgur pilavı yeryüzünün en sağlıklı yemeği seçilmiş. Amerika'lılardan kendi bulgurumuzun değerini öğrenirsek hiç şaşırmam. Köylü yemeği, köy kültürü diye burun kıvırılan bulgur parlak pirincin tahtını iyiden iyiye sallamaya başladı. Ben çok severim bulgurlu tarifleri , hatta pirinç eklenecek sebze yemeklerine kara bulgur eklemeyi tercih ederim.Bu akşam Engin Akın 'ın dünya 'nın en sağlıklı 10 yemeği arasına giren bulgurlu tarifini denedim. Sonuç tahmin ettiğim gibi, muhteşem. Mutlaka tavsiye ederim. Tarifi aynen uyguladım.
Malzemeler
  • 3/4 fincan ceviz içi
  • 1/3 fincan güneşte kurutulmuş, zeytinyağında bekletilmiş doğranmış domates ve aynı yağdan bir kaşık zeytinyağı
  • 1 fincan bulgur
  • 1 fincan konserve nohut
  • 1/2 çay kaşığı saf kırmızı biber tozu ya da Halep biberi
  • 1 3/4 fincan kaynamış su
  • 500 gram küçük domates (ikiye bölünmüş)
  • 1/2 fincan nar tanesi
  • 1/3 fincan doğranmış dereotu
  • 1/3 fincan doğranmış nane
  • 2 yemek kaşığı taze limon suyu, tuz ve taze biber
  • 2 çay kaşığı soğuk su katılmış 1 yemek kaşığı nar ekşisi
Yapılışı
1- Fırını 350 derece ısıtın. Cevizleri altın rengi alana dek sekiz dakika kızartın. Soğuduktan sonra parçalara ayırın.
2- Güneşte kurutulmuş domates yağını geniş bir tavada ısıtın. Domatesleri de ekleyip yüksek ısıda bir dakika pişirin. Bulguru ekleyip karıştırın. Nohut, Halep biberi ve kaynamış suyu katarak kaynattıktan sonra en düşük ısıya getirip kapağını kapatın ve 20 dakika pişirin. Piştikten sonra kapağını açmadan 30 dakika dinlenmeye bırakın.
3- İki çatal yardımıyla bulguru karıştırın. Domatesleri, nar tanelerini, nane, limonsuyu, tuz ve biberi ekleyin.
Bir tabağa alın. Nar ekşisini ve cevizleri serpiştirip sıcak olarak servis yapın.

SALI, EYLÜL 27, 2005

Bruschetta

Zeytinyağı+domates+ekmek üçlüsüne hiçbir zaman hayır demem. Bu İtalyan lezzetini bahçe domatesleri olduğundan beri kaç kere denedim bilemiyorum, ama lezzetli domatesler bitene kadar bıkmadan yapıp yemeye devam edeceğimi biliyorum.
İtalyan 'lar üzerine sarımsak ve zeytinyağı sürülmüş kızarmış ekmeğe " bruschetta " diyor. Bruschetta bu şekilde sade hazırlanabildiği gibi, domatesli , domates+peynirli, somonlu , sebzeli, bakla salatalı gibi değişik alternatiflerle de sunulabiliyor. Şık restoranların pahalı aperatifini evde hazırlamak son derece kolay.İtalyan mutfağının en güzel lezzetinden mahrum kalmayın , deneyin derim.


Akşam yemeği niyetine yediğim domatesli bruschetta * . Taze fesleğen bu ara altın kıymetinde mutfağımda , çünkü bu tarifi taze fesleğen olmadan düşünemiyorum . Domates ve fesleğen birbirine çok yakışıyor.Son derece hafif ve pratik bir yemek.
Malzemeler
  • Bir dilim iri, uzun kepek ekmeği
  • 4 adet küçük lezzetli domates
  • 2 adet sivri biber
  • 2 diş sarımsak
  • Sızma zeytinyağı
  • Bir avuç taze fesleğen
  • Kuru nane (kendim ekledim)
  • Sumak (kendim ekledim)
  • Balsamik sirke veya nar ekşisi
  • Deniz tuzu


Yapılışı
  • Öncelikle ekmeği kızartıyoruz. Bu çok önemli.
  • Sıcak kızarmış ekmeğin üzerine ezilmiş sarımsakla zeytinyağını gezdirin.Eğer çiğ sarımsak tadı istemiyorsanız sarımsakla tatlandırdığınız zeytinyağını ekmeğin üzerine sürebilirsiniz. Bir miktar zeytinyağının içinde bütün bir veya zeytinyağı miktarına göre birkaç diş sarımsağı bekletirseniz sarımsak aromalı zeytinyağını elde etmiş olursunuz. Zeytinyağı+ sarımsak ikilisini ısıtmakta hızlı çözüm ama zeytinyağının tadını kaybetmemesi için bu tarifte tavsiye etmiyorum.
  • Ekmeği hazırladıktan sonra ayrı bir kapta, minicik doğradığınız domates, biber ve taze fesleğenleri karıştırın. Sumak , nane, tuz ve nar ekşisi ekleyin. Bir miktar zeytinyağı gezdirdikten sonra ekmeğinizin üzerine bu karışımı bütünüyle boca edin.
  • Peynirli olmasını isterseniz, domates karışımına dilediğiniz türde peyniri doğrayabilirsiniz.


Şimdi Burhaniye pazarını* nasıl aramayayım. Sadece fesleğen ve reyhan otu satan bir tezgah vardı. Benim fesleğen saksımda neredeyse yaprak kalmadı, birkaç saksı alırdım...
*Fotoğraf: Ağustos ayı Burhaniye pazarı.
*Mekanımız Mutfak'tan , Şule ve Hatice'nin Bruchetta tarifine bakabilirsiniz

SALI, AĞUSTOS 30, 2005

Pan Bagnat

Evim gibisi yok demeye başladıysanız eğer tatil bitmiştir. Uzun süre ayrı kalınca evimin her köşesi bana sanki hiç yaşamamışım hissi verdi. Şu sıralar evden,hatta mutfaktan çıkmıyorum diyebilirim. Anlatmaya nereden başlamalı , mutfaktaki son maceradan tabii...

Pan Bagnat ,Fransızların Akdeniz ekmek salatası. İnanılmaz lezzetli ve doyurucu. Yuvarlak somun içine dolu dolu salata konuyor. Önce ekmeği pişirmek lazım...
Kepekli unu , 15 gr yaş maya ve 1, 5 bardak su ile mayalandırarak yaklaşık 13 cm çapında somunlar pişirdim. Sonra bahçeden sulu pembe domates ve kiraz domates, 1-2 sap nane ,1 yeşil biber, gölgede kalmış ve solmamış küçük bir marul koparıp geldim.Bunları bir kaseye büyük büyük doğradım. Orjinal tarifte nane yerine fesleğen var. Arasına köylüden aldığım küçük soğanları halka halka serpiştirdim. Yeşil soğan veya kırmızı soğan diğer alternatifler.Sıra sosu hazırlamaya geldi: Ayrı bir kasede ,1-2 kaşık sızma zeytinyağı, 1 kaşık nar ekşisi(Dilek 'in önerisiyle balsamik sirke yerine nar ekşisi kullandım), 1 diş sarımsak (ezilmiş), tuz , karabiber güzelce karışacak.
Ekmeği yatay olarak kesip , içini çıkardım , incecik kabuk kaldı.Zeytinyağlı sosu ekmeğin her iki tarafına yaymak lezzet için önemli. Bir köy yumurtasını iyice haşlayıp parçalar halinde ekmeğin üzerine ekledim.Domates, soğan, biber, marul karışımına zeytin doğradım. Ve ekmeğin içine yerleştirdim. Orjinal tarifte tüm malzemenin arasına tuna veya hamsi veya somon parçaları yerleştiriliyor. Onun yerine ben küp küp doğradığım keçi peyniri kullandım.Ekmeğin kesilen diğer parçasını üstüne kapatınca, sanırım herşey hazır.Gerçi tarifte folyoya sarıp 1-2 saat buzdolabında bekletin diyor ama ... Küçük tepsi, biraz salatalık , gölge bir yer ve kocaman bir ıssırık.Evimde çook mutluyum ben :)

PAZARTESI, HAZIRAN 20, 2005

Günün Menüsü

Güzel bir gün dileyerek günün menüsünü açıklıyorum :))
Kendim için "karışık bahçe salatası",
Kızlara " kekikli köfte",
Eşim için " kepekli pirinç pilavı + zeytinyağlı bezelye" ve "dünyanın en az zararlı şuruplu tatlısı "



Salata, bahçeden henüz koparılmış maydanoz, dereotu, yeşil soğan, taze nane, tere ve marulcuklar içeriyor . Üzerine Tariş 'in "Taş Kırma Sulu Baskı Sızma zeytinyağı" ...



Kekikli Köfte


300 gr yağsız dana kıyması, 1 baş orta boy rendelenmiş soğan, iki avuç kadar maydanoz, ekmek içi, karabiber, yeni bahar, tuz, 1 kaşık zeytinyağı, yarım kaşık domates salçası, iki tatlı kaşığı kekik , iyice yoğurulup, şekil verildikten sonra , zeytinyağında , üzerine kekik serpip kapağı kapalı tavada suyunu çekene kadar pişirilecek.

Sofraya parlak bir tabak, renkli bir peçete, büyüklerin kullandığı çatal bıçaklardan konup kızlar çağrılacak, mutlaka salatayla köftelerin yenmesi tembih edilecek. Böyle olursa daha çabuk büyünülür çünkü...



Zeytinyağlı bezelye ve Kepekli Pirinç Pilavı

Güzel ve doyurucu bir ikili !

Kepekli Pirinç Pilavı için,

2 su bardağı kepekli pirinci sıcak suda 1 saat kadar ıslatın. Sonrasında yıkayıp 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile birlikte tencereye alın, suyu gidip, pirinçler parlayana kadar çevirin. Üzerine 2,5 su bardağı kaynar su döküp kısık ateşte kapağını kapatarak yarım saat kadar pişirin.

Zeytinyağlı bezelye için gerekenler,
  • 1/2 kilo iç bezelye
  • 1 baş soğan
  • 1 adet havuç (küp küp doğranmış)
  • 1 adet patates ( küp doğranmış)
  • 1 adet yeşil biber
  • 4 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 4 yemek kaşığı domates rendesi veya 1 yemek kaşığı domates salçası
  • bezelyelerein üzerini örtecek kadar sıcak su
Soğan ve yeşil biberi zeytinyağı ile birlikte tencerenin kapağı kapalı olarak biraz pişirdikten sonra sırasıyla daomates rendesi , havuç , bezelye ve patatesi ve suyu ekleyin . Bezelyeler yumuşayana kadar pişirin.


Tatlımız, şekerden ve beyaz undan oluştuğuna göre hiç masum değil tabii . Ama en azından yumurta içermiyor ve orjinal tarifi zeytinyağlı. Üstelik yağ ve şeker oranını azaltıp , kepekli un kullanabilirsiniz. Eşim 2 adet birden yediğine göre lezzeti de olmuş demektir. Tarif Prof.Dr.Ayşe Baysal'a ait.Aynen yazıyorum:

Kalburabastı

Eski yapılışında, tatlıda küllü su kullanılıyormuş . Odun kömürünün külü , su ile kaynatılıp dinlendirildikten sonra üzerindeki berrak su alınıp tatlı yapılıyormuş . Küllü su olmadığına göre yerine maden suyu kullanıyoruz.Üzerine tırtıklı görünüm verebilmek için "kalbur" gerekli. Çocukların oyuncak eleğini kullandım.
  • 2 su bardağı un (bende biraz daha fazla oldu)
  • 1/3 su bardağı maden suyu
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 3 kaşık dövülmemiş ceviz
Şurubu için: 1 su bardağı şeker, 1 + 1/4 su bardağı su , 2 tatlı kaşığı limon suyu . Şurup hazırlanıp, soğuması için bir kenara konulacak.

Geniş bir kaba un elenip, ortasına maden suyu konup , kenardaki un üzerine zeytinyağı gezdirilecek. Hamur kulak memesi kıvamında hazırlanıp, 12 parçaya bölünecek. Her beze kalbur ( veya benzeri ) üzerine konup yassıltıldıktan sonra ortasına ceviz içi konup rulo yapılarak sarılacak. Yağlı kağıt serili tepside , önceden ısıtılmış fırında,üzeri pembeleşene kadar pişirilecek. Fırından çıkınca soğuk şerbet dökülüp , şurup çekene kadar tepsiye kapak örtülecek.Soğuduktan sonra sevdiklerinize ikram edebilirsiniz...

ÇARŞAMBA, HAZIRAN 08, 2005

Bamya Pazarda


Bugün iş çıkışı koşa koşa semt pazarına gittim. Birkaç gündür Ayşe 'nin okulu benim işim derken doğru dürüst mutfağa girememiştim. Pazarda bamyayı görünce dayanamayıp hemen tarttırdım. Elimi çantama atıp cüzdanı bulamayınca şaşkına döndüm.Pazarcı amca " olsun al haftaya ödersin " diye ısrar etsede borçlu olmayı hiç sevmem. Bir koşu arabaya gidip bozuklukları toparladım. Aklım bir sürü şeyde kaldı ama pazardan yalnızca yarım kilo bamya ile döndüm.Cüzdan nerede diye telaşa kapılmıyorum çünkü sürekli çanta değiştirdiğimden ilk defa başıma gelmiyor.Doğru eve, önce cüzdan yerinde mi diye kontrol, sonra ellerimi yıkayıp mutfağa...
3/4 çay bardağı kadar kuru börülceyi sıcak suda ıslattım hemen.Sonra sıra en sıkıcı fasıla geldi: Bamyaların ayıklanması... Anneannemden gördüğüm üzere baş kısımlarını koni biçiminde ayıkladım.Anneannem uç kısımlarını da lezzetini içine alsın diye minicik keserdi, ben bazılarına uygulayabildim. İş acele olunca herşey büyüyor gözde. Yarım kilo bamyanın ayıklanması da bitmek bilmedi. İyice bollaşınca derin dondurucuya da koymak istiyorum bu sene ama bu ayıklama işi yardımcısız olmaz.
Neyse ,bamyaları ayıklayıp ,süzgeçte tertemiz yıkayıp kenara koyduktan sonra, 1 baş orta boy soğanı , 1 adet sivri biberle incecik doğrayıp tencereye attım. Üstüne 4 yemek kaşığı zeytinyağı. Tencerenin kapağını kapatıp kısık ateş açınca ben domateslere doğru koştum. Bol domatesli olacak bu yemek , 4 iri domatesi rendeledim.Limon suyuda sıkmak gerek , limonsuz bamya olur mu ? Süner sonra.Bu arada soğanlar kendini bırakmış tencerenin içinde hemen yarım kaşık domates salçasıyla birlikte rendelediğim domatesleri attım. Bir iki taşım kaynatıp üstüne iki bardak sıcak su,karışım kaynadıktan sonra bamyalar gösteriye başlayabilir. Ardından börülce limon suyu ve tuz. Lezzetli ve bereketli olur niyetiyle tencerenin kapağını kapattım.Bamyanın kendine has kokusu duyulana kadar pişecek. Açlık had safhada ama biraz daha sabır . Yemeğin pişmesine ve tüm ev ahalisinin gelmesine az kaldı...

Zeytinyağlı Börülceli Bamya Yemeği

CUMARTESI, HAZIRAN 04, 2005

Bir Güzel Gün

Bu güzel günün hikayesi 3 Haziran günü yazılacaktı. Fakat bizim " kurcalama canavarı" Zeynep , fırsatını buldukça bilgisayarda tıklamalar yapıyor. Kendine göre masaüstü yerleşiriyor.Ama işte bu sefer olan oldu iki gün internete bağlanamadık. Ve yardım almaksızın sorunu çözümleyemedik.Bu ilk değil , böyle giderse son da olmayacak galiba...
Neyse Cuma gününe dönelim. Önemli ve heyecan dolu bir gündü, çünkü Ayşe ilk diplomasını aldı.Ve hatta kepini havaya fırlatarak ana sınıfından mezun oldu.Ayşe'nin ve arkadaşlarının harika, rengarenk, cıvıl cıvıl gösterisini seyrettik. İngilizce -Türkçe şarkılar söylediler. Danslarıyla , sözleriyle bizi şaşırttılar.Dere kuşu, çiçekler, güneş , orman hayvanları kurgusuyla çok güzel bir eserin parçalarıydı. Öğretmenimiz Rasime Ünlü Hanım'ın sevgisiyle ve tecrübesiyle bezenmişti herşey.Daha nice yıllara , daha nice diplomalara...
İşte O güzel günde Ayşe ve Zeynep ile birlikte heyecanla tören vaktini beklerken hazırladığım yemek:Gayet kolay, değişik bir Osmanlı yemeği. Tarifi Tuğrul Şavkay 'ın " Osmanlı Mutfağı" isimli kitabından aldım.


Tuzsuz Peynirden Sakızkabağı Dolması

Osmanlı yemeğinde domates olmaz ama ben peynirle domatesi birbirine çok yakıştırdığım için,yemeği tavada çevirdiğim domates dilimleriyle servis yaptım. Güzel oldu...

Malzemeler
  • 1 kg sakızkabağı (750 gr kullandım)
  • 600 gr . tuzsuz peynir (Lor ve tuzlu peyniri karıştırdım)
  • 1 bağ maydanoz
  • 3 çorba kaşığı zeytinyağı
Yapılışı
  1. Kabakları yıkayın. Sap kısımlarını kesip, dışlarını kazıyın.İçini oyup boşaltın.
  2. Maydanozu ince ince kıyıp peynirle karıştırın. Dolmaların içine doldurun.
  3. Tencereye dizip , üzerine zeytinyağı gezdirin.Suyunu ekleyip, kısık ateşte, kabaklar yumuşayana dek, yaklaşık 30 dakika pişirin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder